AĞRI-PATNOS
İÖ.7000'den bu yana sürekli bir yerleşme yeri olan Patnos’un adına ilişkin bilgilere ilk hangi kaynaklarda yer verildiğini bilemiyoruz.Konumu itibari ile kavimlerin göç yolunun üzerinde bulunması her kavmin kendi lisanı ile Patnos’a bir ad koyduğunu bilmekteyiz. Yazılı tarihte ise ,Urartu’ların “Aladırı”,Bizans’lıların ise Patnos’a “Patisus” dediklerini biliyoruz.Yerli halkın ve çevrenin “Panos” dedikleri Patnos’un sondaki “s” sesinin yaptığı çağrışım;adın daha çok Bizans’lılardan kaldığı gerçeğini ortaya koymaktadır.
TARİH ÖNCESİ PATNOS
Patnos,yazılı tarih öncesi çağlardan bu yana, insan topluluklarının uğrak yerlerinden biri olmuştur. Yörede yapılan araştırmalar, bu topraklarda paleolitik dönemden başlayarak kısa süreli yerleşmeler olduğunu ortaya koymaktadır.
NEOLİTİK DÖNEM(YENİ TAŞ)
ilçedeki yerleşmenin Neolitik dönemde de sürdüğünü ortaya koyan belgeler, ilçe sınırları içinde değişik yerlerde bulunan ve ne yazık ki insan eliyle tanınmayacak hale getirilmiş mağara resimlerdir. Bu resimlerin önemli bir bölümünü patnos’un kuzeydoğusunda Mıç, Zomik, Çakırbeg ve hesar köyleri çevresindeki mağaralarda bulunanlar oluşturmaktadır.
Bu mağara resimlerindeki anlatımlar, motifler. Patnos insanının, Neolotik Dönemde avcılığın yanı sıra, hayvancılık ve tarımla da uğraştığını ortaya koymaktadır.
YAZILI TARİH DÖNEMİ (URARTULAR)
MÖ 2000'lerde, Patnos’u da içine alan Doğu Anadolu yüksek yaylalarında yaşayan insan topluluklarına ilişkin ilk bilgiler, IÖ XIII. yy'a tarihlenen Asur kralı I.Salmanassar'ın (IÖ 1280-1261) bir yazıtında,Asur krallığıyla savaşan bazı ülkelerden söz edilmektedir.
Uriatri etnik bir topluluğun adı olmayıp,Asur dilinde " dağlık bölge" anlamına gelmektedir. Yine, Asur yazıtlarından kralın, Uriatri adı altındaki sekiz ülkeyi ele geçirdiği anlaşılmaktadır. Bu ülkelerin, Van gölünün güneydoğusundaki dağlık bölgede. Büyük Zap suyunun yukarı vadisinde bulunduğu sanılmaktadır. Bir başka Asur yazıtında kral I. Tukultininurtaya'nın yazıtında ise çok sayıda akarsu bulunan bu bölgeye " Nairi Ülkeleri" (Nehirler Ülkeleri) adı verilmektedir. Nitekim, Asur kralı II.Asur Banipal'in IÖ IX. yy'ın ikinci çeyreğindeki egemenlik yıllarından başlayarak, Uriatri, Urartu sözcüğüyle aynı anlamda kullanıla gelmiştir. Buna karşın, " Nairi Ülkesinin kralı" sanı, yöre insanlarının dilinde "Bianili Ülkesinin Kralı" olarak yer almıştır. Urartu dilindeki Kelişin yazıtından da açıkça anlaşılacağı gibi, Urartular (Uratriler- Uriatri Ülkesinin insanları), IÖ IX. yy'den başlayarak, ülkelerini "Biznili Ülkesi" olarak adlandırmışlardır. Ancak, eski Ön Asya'da Urartu adı daha yaygın bir biçimde kullanıldığı için bu ad zamanla, "Bianili" adının yerini almıştır.
Asur yazıtlarında belirtildiğine göre, bu dağlık yöredeki topluluklar, IÖ II. Binin ikinci yarısında, birbirinden bağımsız beylikler biçiminde varlıklarını sürdürüyorlardı. Bu durum,MÖ 1000 lere kdar devam etti. Ancak, IÖ IX.yy başlarında, Asur krallığının güneyden gelen ve ardı arkası kesilmeyen yağma seferlerine karşı koymak üzere, Hurri kökenli boylardan oluşan Uriatri (Uratri) ve Nairi federasyonları bir araya geldi, daha sonra Urartu krallığına verilecek olan devlet böyle doğdu.Urartu devleti, IÖ VI.yy başlarına değin, güçlü bir siyasal yapı olarak, Doğu Anadolu Yüksek yaylalarında varlığını sürdürdü. Çekirdeği, Vangölü çevresindeki topluluklardan oluşan krallığın, toprakları IÖ VIII.yy başlarında kuzeyde Transkafkasya'ya, doğuda kuzeybatı İran'a ,batıda Malatya yöresine, güneyde de Halfeti dolaylarına dek uzandı. Doğu Anadolu'da küçük çapta bağcılık, bahçecilik ve tarımla uğraşarak kendine yeterli üretim yapan yerli halk ile avcılık ve hayvancılıkla uğraşan yarı göçebe topluluklar bir boylar federasyonu oluşturuyordu. Bunların merkezi devlete dönüşmesinin de bir başka önemli nedeni de, demiri yaygın olarak işlenmeye başlamasıydı. Gerek daha önceleri, gerekse Urartu krallığının yıkılmasından sonra, bu dağlık yörede başka hiçbir topluluğun güçlü bir devlet kurmayı başaramaması, Urartu devletinin gücünü ve örgütlenme yeteneğini ortaya koyması bakımından anılmaya değer bir olgudur. Kral Aramu,Urartu devletinin başkenti olarak bazı kaynaklarda olduğu gibi Tuşba (Van), değil de ARZAŞKUN denen şehir merkezi kurmuştu. Bu şehrin tam olarak yeri tespit edilememişse de bu şehrin Patnos civarında olduğu sanılmaktadır.yörede kral Menua zamanında imar çalışmaları görülmüştür. Çok sayıda kale ve saray yapılmıştır. Aznavur Tepe, Girik Tepe, Kızılkaya, Kancıklı, Kubik, Dedeli, Değirmendüzü, Bostankaya kaleleri bunlardandır. Tapınak ve antik ismiyle “ALUDİRİ” sarayları da yapılmıştır.
Aludiri (Patnos) kuzeye, güneye, güneybatıya, kuzeydoğuya açılan yolların en kritik noktasında yer almış olup bugünde aynı özelliğini korumaktadır.
Aznavur Tepe Urartu mimarisinin en önemli eserlerindendir. Tarıma yönelik sulama kanalları bu kalede çokça görülmektedir. Diğer önemli bir sarayda Giriktepe bulunmaktadır.
Asur istilasının ardından, kuzeyden gelen Kimmerler de Urartu topraklarına girince, Urartu Kralı II. Rusa Asurlularla iyi geçinmenin yollarını aramış ama krallık, son kez, IÖ 560'ta Medlerin saldırısına uğrayarak ortadan kalkmıştır.
YÜKSELLER MOBİLYA ALDORA
PATNOS'UN MOBİLYA MERKEZİ
Yaşar YÜKSEL